Merkezi Mısır’ın Kahire kentinde bulunan Arap Birliği tarafından organize edilmektedir. Arap-Japon Siyasi Diyalog Bakanlar Toplantısı 3. DönemÇalışmaların tamamlanmasının ardından ortak açıklama yapıldı.
🔽Nasser Kanaani, the spokesman for the Iranian Foreign Ministry has reacted to the statement of the Arab-Japanese political dialogue meeting held in Cairo which included a reference to the three Iranian islands. pic.twitter.com/qxTwH9J4yz
— Iran Foreign Ministry 🇮🇷 (@IRIMFA_EN) September 7, 2023
Açıklamada, Filistin’deki sivillerden Ukrayna krizine, Sudan’dan Libya’ya ve bölgedeki su kıtlığına, İran-BAE boyunca ‘Körfez’deki adalar anlaşmazlığına’ kadar pek çok sorunun barışçıl çözüm bulunmasına davet edildi. şu satırdan bahsediliyordu:
Bunun üzerine İran’dan açıklamaya tepki geldi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasser Kenani ise açıklamaya tepki göstererek adaların İran topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.
Sözcü Kenani açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Açıklamada adaların adının geçmesini kategorik olarak reddettiklerini belirten Kanani, bunun uluslararası hukuk ilkelerine, özellikle de iç işlerine karışmama ve devletlerin toprak bütünlüğüne saygı ilkelerine aykırı olduğunu söyledi.
İran ile BAE arasında adalar anlaşmazlığı ortada
İran ve BAE, Hürmüz Boğazı’na yakınlığı ve bölgedeki petrol potansiyeli nedeniyle stratejik konuma sahip olan Abu Musa ile Büyük Tunb ve Küçük Tunb adaları üzerinde egemenlik iddiasında bulunuyor.
Adalar 1971 yılına kadar İngiliz işgali altındaydı. İngiltere’nin Kasım 1971’de çekilmesinin hemen ardından adaların kontrolü BAE’ye devredildikten sonra İran adaların kontrolünü ele geçirdi. BAE, askeri güçlerini adalara konuşlandıran İran’ı “işgalci” olarak tanımlıyor.
Adalar üzerindeki haklarının çok eskilere dayandığını öne süren İran, adaların 1903’te aralıklarla İngilizler tarafından ele geçirildiğini, 1971’de ise iade edildiğini, bu nedenle “o dönemde henüz kurulmamış olan BAE’nin bu duruma müdahale edemediğini” savunuyor. egemenlik iddiasında bulunun.”
BAE ise adalara ilişkin iddiaları doğrultusunda Arap ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunuyor.
